Blog

Arabasız sokaklar, güneş enerjili binalar ve yeniden keşfedilen komşuluk bağları… Topluluk odaklı tasarımıyla dikkat çeken proje, konut krizine karşı umut veren bir model sunuyor.

Süper yüksek binalar, şehirlerin simgesi haline gelirken teknik sorunları da beraberinde getiriyor: su sızıntıları, asansör arızaları, rüzgar etkisi ve gürültü. Bazı binalar güçlü rüzgârda bir metreye kadar salınıyor.

2011’deki sel felaketinin ardından doğa ve mühendisliği buluşturan projelerle geleceğe hazırlanan şehirde sel riski öncelikli bölgelerde %30–50 oranında düştü.

Dik bir yamaçda, denizle gökyüzünün buluştuğu noktada yükselen bu ev, lamine ahşap kullanımıyla sürdürülebilir mimarinin çağdaş ve yenilikçi bir örneğini sunuyor.

Evsiz bireyler için inşa edilen uygun fiyatlı konut kompleksi, bahçe ve sosyal alanlarla birlikte toplumsal faydayı merkeze alarak gıda ve barınma sorununa çözüm sunuyor.

Doğayla bütünleşen, sıcak detaylarla tasarlanmış kulübe küçük ölçekte büyük bir huzur ve özgünlük deneyimi sunuyor.

Dar bir kent parselinde yükselen proje, ışık, mahremiyet ve yalın formu birleştirerek güçlü, işlevsel ve özgün bir mimari kimlik sunuyor.

“Taraflar Konferansı” anlamına gelen *Conference of the Parties* ifadesinin kısaltması olan COP, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en yüksek karar alma organıdır.

Doğa ile teknolojiyi buluşturan bu tasarım toprağın enerjisini ışığa dönüştüren yenilikçi bir lamba.

Yüzyıllık ahır binası genç bir çift için modern, işlevsel ve karakterli kompakt bir eve dönüştürüldü. Proje, geleneksel kırsal mimarinin öğelerini çağdaş yaşam için yeniden yorumlayarak tarihle güçlü bir bağ kurmayı hedefliyor.