Apple'ın kurucusu Steve Jobs, yürüyüş toplantıları ile tanınıyordu. Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg ayakta toplantılar düzenliyor. Stanford araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir çalışma yürüyüşün yaratıcılığı arttırdığını keşfetti.
Stanford araştırmacıları, yürüyüşün yaratıcı ilhamı arttırdığını keşfetti. Oturan insanlara karşı yürüyen insanların yaratıcılık düzeylerini incelediler ve yaratıcılığın yürüyüş sırasında ortalama yüzde 60 arttığını buldular.
Apple'ın kurucusu Steve Jobs, yürüyüş toplantıları ile tanınıyordu. Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg’in de yürüyerek toplantılar düzenlediği biliniyor.
Ve belki siz de zaman zaman fikirlerinizi geliştirmek için ileri-geri yürüyorsunuz. Yalnız değilsiniz…Tarih boyunca, Beethoven, Goethe, Dickens, Darwin gibi yaratıcı zihinler, ister beş dakikalık kısa bir yürüyüş, ister dört saatlik uzun bir gezi olsun, yürümenin beste, yazı yazma, resim ve yaratma konusunda kendilerine yardımcı olduğunu keşfetti.Stanford araştırmacıları Marily Oppezzo ve Daniel Schwartz tarafından yapılan yeni bir araştırma bunun bir açıklaması.
Çalışmaya göre bir kişi yürürken kısa bir süre sonra yaratıcı düşünce gelişiyor.
Çalışma, içeride veya dışarıda yürümenin aynı şekilde yaratıcı ilhamı arttırdığını bulmuştur. Ana faktör çevre değil sadece yürümekti. Araştırma boyunca, yürüyenlerin yaratıcılık seviyeleri oturanlara kıyasla sürekli ve belirgin olarak daha yüksekti.
Orijinal deneysel çalışmaları yayınlayan Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory and Cognition’da yayınlanan çalışmada, Oppezzo ve Schwartz, "En iyi fikirlerin yürüyüş yaparken geldiğini söyleyen bir çok kişi var. Nihayetinde, nedenini keşfetme yönünde bir adım atabildik," diye yazdılar.
Oturmaya karşı yürümek
Oppezzo, diğer araştırmaların aerobik egzersizin genellikle uzun süreli bilişsel işlevleri nasıl koruduğuna odaklandığını ancak şimdiye kadar, aerobik olmayan yürüyüşün, aynı anda yeni fikirlerin yaratıcı olarak üretilmesine etkisini spesifik olarak inceleyen ve daha sonra oturmak ile karşılaştıran bir çalışma olmadığını belirtti.Deneylerden birinde, iç mekanda boş bir duvara bakan bir odada koşu bandında ya da açık havada dışarıda yürüyen bir kişinin, oturan bir kişiye kıyasla iki kat fazla yaratıcı tepki ürettiği bulundu.
Oppezzo, "Dışarda yürümenin fikirleri uçuracağını düşünmüştüm, ancak küçük, sıkıcı bir odada bir koşu bandında yürümek de aynı sonuçlara sahipti, bu da beni şaşırttı" diye açıklıyor.
Çalışma aynı zamanda bir kişinin yürüyüşü bıraktıktan kısa bir süre sonra da yaratıcı suların akmaya devam ettiğini buldu.
Yaratıcı düşünceyi ölçmek
Araştırma, yaratıcı düşünceyi ölçmek için araştırmacılar tarafından sıkça kullanılan görevleri tamamlayan, 176 üniversite öğrencisi ve diğer yetişkinleri kapsayan dört deneyden oluşuyordu.
Katılımcılar Stanford kampüsünde önceden belirlenmiş bir yol boyunca farklı koşullara yerleştirildi.
Hem iç mekanda boş bir duvara bakarken bir koşu bandında yürümek ya da oturmak hem de açık havada yürümek ya da tekerlekli sandalyede itilirken oturmak. Araştırmacılar, yürürken görülen benzer hareketleri görebilmek için dışarıda katılımcıları tekerlekli sandalyeye oturttular.
İki ardışık oturma veya oturmayı izleyen bir yürüyüş bölümü gibi farklı kombinasyonlar da karşılaştırıldı. Yaratıcılığı ölçmek için kullanılan yürüme veya oturma bölümleri, test edilen görevlere bağlı olarak 5 ila 16 dakika sürdü.
Deneylerden üçü "farklı düşünme" yaratıcılık testine dayanıyordu.
Farklı düşünme, birçok olası çözümü araştırarak yaratıcı fikirler üretmek için kullanılan bir düşünce süreci veya yöntemidir.
Bu deneylerde, katılımcılar belli bir nesnenin alternatif kullanımlarını düşünmek zorunda kaldılar. Onlara üç nesne seti ve her takım için olabildiğince fazla yanıt bulabilmeleri için dört dakika verildi.
Gruptaki herhangi bir katılımcının kullanmadığı bir yanıt yeni kabul edildi. Araştırmacılar ayrıca bir yanıtın uygun olup olmadığını da değerlendirdiler. Örneğin bir "lastik" pembe bir yüzük olarak kullanılamaz.
Araştırma, bu üç deneydeki katılımcıların ezici çoğunluğunun yürürken daha yaratıcı olduklarını ortaya koydu.
Bu deneylerden birinde, katılımcılar önce otururken, daha sonra bir koşu bandında yürürken içeride test edildi.
Deneye göre kişilerin yürüyüş sırasında yaratıcılıkları ortalama yüzde 60 arttı.
Dördüncü bir deney, kişilerin cümleleri istemek için karmaşık analojiler üretme yeteneklerini ölçerek yaratıcı çıktıları değerlendirdi.
Sonuç: içeride oturanların yüzde 50'sine karşılık, dışarıda yürüyenlerin yüzde 100'ü en azından bir tane yüksek kaliteli, yeni benzetme üretebildi.
Odaklı düşünceye bağlantı yok
Ancak tüm düşünce süreçleri eşit değildir. Çalışma, yürüyüşün yaratıcı beyin fırtınasına katkıda bulunduğunu gösterdi ancak, tek, doğru cevaplar için gerekli olan odaklanmış düşünce türünde olumlu bir etkisi olmadı.
Stanford araştırmacıları, yalnızca bir doğru cevabın olduğu bir sorunu çözmek zorunda kalırsanız, oturmanın daha iyi bir seçenek olduğunu bulmuşlardır.
Oppezzo, "Bu, işyerindeki her görevin aynı anda yürürken yapılması gerektiğini söylemek değil, ancak yeni bir perspektif ya da yeni fikirler gerektiren her şey bundan fayda sağlayacaktır," dedi.
Araştırmacılar katılımcılara, fikirleri ve odaklanmış düşünceyi ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir kelime-derleme görevi verdi.
Üç kelime göz önüne alındığında, katılımcılar üç kelimeli bileşik sözcükler oluşturmak için kullanılabilecek bir sözcük üretmek zorunda kaldılar. Örneğin, "yazlık, İsviçre ve kek" sözcükleri verilen doğru cevap "peynir" dir.
Araştırmaya göre bu testte, yürüyüş yapanlar, oturanlardan çok daha kötü performans gösterdi.
Oppezzo, üretken yaratıcılığın fikir üretmeden yürütmeye kadar bir dizi aşamayı ve araştırmayı içerdiğini ve yürüyüşün yaratıcı düşüncenin "farklı" unsuruna faydaları olduğunu, ancak içgörünün daha "yakınsak" veya odaklı düşünme özelliğine faydası olmadığını gösterdiğini söyledi.
Oppezzo, "Yürüyüşün seni Michelangelo'ya dönüştürebileceğini söylemiyoruz" dedi. "Ancak yaratıcılığın başlangıç aşamalarında size yardımcı olabilir."
Bu arada, Oppezzo "Zaten fiziksel aktivitenin önemli olduğunu ve çok sık oturmanın sağlıksız olduğunu biliyoruz. Bu çalışma, fiziksel aktivitenin gün içine entegrasyonu için başka bir gerekçe,” dedi. "Daha sağlıklı olacağız ve belki de daha yenilikçi olacağız."
Kaynak: stanford.edu
Editor - yesilodak.com