Rüzgar sesini, çimen ve deniz kokusunu iç mekanlara taşıyan rüzgar kulelerine sahip yeşil çatılı bina, hareket kabiliyeti kısıtlı, tedavisi zor hastalıkları olan çocuklar ve aileleri için dinlenme ve bakım tesisi olarak tasarlandı.
Japonya, Okınawa’da konumlanan Rüzgar Bacaları Bakım Evi / Care House of the Wind Chimneys, Hiroshi Nakamura & NAP Architects tarafından tasarlandı. Çatısı bahçe olan tek katlı tesis 318 metrekaredir. Tedavi edilemez hastalıkları olan çocuklar ve seyahat etmekte zorluk çeken aileleri buraya davet edilerek, günlük yaşamları için canlılıklarını yeniden kazanmalarına yardımcı olunuyor.
Projeyi hayata geçiren “Dream for Children with Intractable Diseases and Their Families / Tedavi Edilemez Hastalıkları Olan Çocuklar ve Aileleri İçin Rüya” adlı kuruluş, çocuklara hasta gibi davranan katı bir tesis yerine, çocukların çocuk gibi, ebeveynlerin de ebeveyn gibi olabileceği bitki örtüsüyle çevrili tek katlı bir yer istedi. Çocuk sonunda ölürse, ailenin tekrar ziyaret edebileceği ve anmak için sessizce vakit geçirebileceği bir yer olacak. Ayrıca, insanların başkalarına karşı daha derin bir şefkat ve nezaket kazanmaları için eğitim verecek bir yer olması talep edildi.
Mimari ekip, bütün gün tavana veya pencereye bakan yatalak çocukların göz seviyelerini ve vücut boyutlarını göz önünde bulundurarak, yan yatarak bile olsalar dışarıdaki manzaranın ve rüzgarın tadını çıkarabilmeleri için sürgülü cam kapılar, alçak girişler ve tavanlar ve sırt üstü yatarken doğrudan yukarı bakılabilen, tepesinde bir tavan penceresi bulunan, yaklaşık 1,8 m çapında 8 m derinliğinde rüzgar bacaları yerleştirdi. Rüzgar bacaları gündüzleri yükseklerden esen okyanus meltemini içeri alırken, kaldırma kuvvetiyle çalışan havalandırma yaratarak serin havayı kuzey bahçesinden gelen serin havayı çekiyor.
Plan, tüm odaların dışarıya baktığı, çevreye eşit şekilde açılan dairesel bir forma sahiptir. Merkezinde bir havuzun bulunduğu binada, insanların toplandığı oturma-yemek-mutfak alanı ve ortak banyo bol miktarda doğal ışık alan bahçeye açılırken, dört kompakt misafir odası, kolayca yorulan çocukların dinlenebilmesi için biraz daha karanlık ve sessizdir. Çatı bahçesinin ortasındaki yuvarlak banktan, mavi okyanusun, kasabanın ve şeker kamışı tarlalarının 360 derecelik panoramik manzarası var.
Açık hava merdivenleri, personel ve ebeveynlerin tekerlekli sandalyeyi her iki taraftan desteklemesini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Mekan aynı zamanda engelli olmayanları eğitmeye de hizmet ettiğinden, başkalarının fizikselliğini hayal edip onunla bütünleşmenin engelsiz bir toplumun temeli olacağına inanarak bu yaklaşımı deneyen tasarımcılar, bu tür "davranış pratiği" aracılığıyla toplumun kendisine bakım sağlamasını hedefliyor.
Mimari: Hiroshi Nakamura & NAP Architects
Fotoğraflar: Koji Fujii / TOREAL Photo
Editor - yesilodak.com