Tüm birikimini kurak bir alanı orman yapmak için kullanan emekli öğretmen Rahim Demirbaş ormanına seneler önce kaybettiği oğlunun adını verdi.
Güzel insanlar çevresini de güzelleştirir…
22 yıl önce fidan dikmeye başlayan ve şu an 40 bin ağacı olan emekli öğretmen Rahim Demirbaş , “Benim ormanım benden sonra da insanlığa fayda verecek, onların apartmanı bilmiyorum ne olacak” diyor. 84 yaşındaki Demirbaş ormanına seneler önce kaybettiği oğlu Yahya Demirbaş’ın adını verdi.
80 yaşında, 22 yılda 40 bin ağaç dikti: Çölün ortasında bir vaha
Emekli matematik öğretmeni olan Rahim Demirbaş, Konya Ereğli'nin Beyören köyünün kurak topraklarında kendi ormanını yeşertti. Bundan 22 yıl önce ilk fidanını diken Demirbaş’ın şimdi yaklaşık 40 bin ağacı var. Demirbaş, bu süreçte tüm birikimini sattı.
Ormanın içinde küçük bir kulübede yaşayan Demirbaş’ın, tek istediği toprağına yağış düşmeyen, taşlık, kurak bu köyü yeşertmek oldu.
Ve başardı.
Birçok insana umut olan Demirbaş ormanlık alan için, “Adeta çölün ortasında bir vaha” dedi
22 sene önce 29 Ekim’de ilk fidanı öğrencileri ile birlikte dikti
Demirbaş, diktiği ilk fidanın hikayesini şöyle anlattı, “1940 doğumluyum. Konya Ereğli Beyören köyünde doğdum büyüdüm. Köyümüzde oturan hane dahi kalmadı. Ben 22 sene evvel buradan 500 dekarlık bir arazi aldım. Emekli olup köyüme döndüm. 29 Ekim’de ilk fidanımı diktim. Cumhuriyetin 75. yılıydı herkes bu günü farklı kutlar, ben de ağaç dikerek kutlamak istedim. 46 sene öğretmenlik yaptım. Zaferler cephelerde kazanılmaz ancak okullarda kazanılır diye düşünüyorum. İnsanlara eğitildiği zaman ormanın da güzelini yapar, teknolojisini de geliştirir, insanlarla da iyi geçinir. 29 Ekim’de ilk fidanı dikerken öğrencilerimi çağırdım. Onlarla beraber diktik. Toprağı kazdılar, erozyonu gördüler, dağların toprak değil taş olduğunu gördüler” ifadelerini kullandı.
Bölgede toprağın kurak olduğuna vurgu yapan Demirbaş, “Bu bölge Türkiye’nin en az yağış alan bölgesi. Altı aydır buraya bir damla yağış düşmedi. Ben de köyün arazilerinden ekilip, biçilmeyen, taşlık bir alan aldım. Ancak benim ağaçlarım kurumadı. Bu kurak topraklar canlılık kazandı. Birçok hayvana da bu orman yuva oldu. Adeta çölün ortasında bir vaha. Şimdi dönüp bakınca yaklaşık 40 bin ağacı olan bir orman. Gelip görenler şaşırıyor. Benden fidan istiyorlar. Onlar da ekiyorlar. Suyu az, yağış almayan bu bölgede orman yetişiyorsa Türkiye’nin her yerinde orman yetişir” dedi.
Editor - yesilodak.com