Tek odalı pop-up otel, Galler'in tepelerinde Kral Arthur'un sığındığı efsanevi mağaradan esinlenilerek şebekeden bağımsız olarak tasarlanmıştır.
Kendi yiyeceklerini üretmek ve şebekeden bağımsız yaşamak isteyen genç bir aile için Ying-Yang sembolünden esinlenerek tasarlanan evin çatısı teraslar olarak düzenlenmiş tarım bahçelerinden oluşuyor.
Elektriğini güneş enerjisinden sağlayan, yağmur suyu toplama sistemi olan sürdürülebilir evde, banyodan ve mutfaktan çıkan atık su geri dönüştürülerek meyve ve sebze bahçelerini sulamada kullanılıyor.
Portekiz’in kıyı kenti Porto'nun dışında ağaçlarla kaplı bir tepede, hafta sonu kaçış yeri olarak inşa edilen cam ev mahremiyet için yemyeşil gölgelikten yararlanıyor.
Polonya'nın doğa sporları ile ünlü kasabası Wisła’da yer alan Szuflandia Apartments yatak nişi olarak kullanılan konsolları ile dikkat çekiyor.
Basit tasarımı ile yazlık yaşamın özünü yakalayan minimalist ahşap ev doğayla gerçek bir ilişki kurmayı sağlıyor.
Feng Shui'den esinlenen, minimum karbon ayak izine sahip, enerji tasarruflu bambu ev Çin'in sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunabilecek deneysel bir projedir.
Dünyada birincil inşaat malzemesi olarak ahşap kullanılan binaların sayısı giderek artıyor. Ama hiç biri Tokyo’da yapılacak dünyanın en yüksek ahşap gökdeleni “W350” kadar iddialı değil.
Adını Svartisen buzulundan alan çevre dostu otel artı enerjili olacak, bu da tükettiğinden çok daha fazla yenilenebilir enerji üreteceği anlamına geliyor.