Boş ve harap sokaklar, yarı yıkılmış evler, birkaç aç sokak köpeği; burası, kömür çıkarmak için yıkılacak olan en son terk edilmiş köy Mavropigi.
Yunanistan'da linyit - veya kahverengi kömür madenciliği - büyük bir endüstridir. Almanya ve Polonya ile birlikte, ülke dünyanın kömür üretiminin üçte birinden fazlasını oluşturuyor. Ancak, Batı Makedonya'nın kömür çıkarılan bölgelerindeki köy sakinleri için, yerinden edilmekten sağlık sorunlarına kadar birçok etkisi vardır.
Atmosferdeki kömür tozları, kahverengi kömür (linyit) madenleri ve elektrik santralleriyle tanınan Batı Makedonya bölgesinde, Atina'nın 500 km kuzeyindeki Ptolemaida üzerinde güneşin görülmesini zorlaştırıyor. Ptolemaida'nın kıyamet sonrası manzarası, birkaç ıssız köyden oluşan 1600 kilometrekarelik alana yayılıyor ve giderek genişleyen kapkara bir madenden oluşuyor. Ptolemaida, Balkanlar'daki en büyük maden ve ülke elektriğinin %30'unu üretiyor.Kömürle ilgili sıkı AB yönetmeliklerine ve endüstrinin karşı karşıya olduğu azalan karlara rağmen, Yunanistan bölgedeki iki yeni tesisin inşasına 1.3 milyar avro yatırım yaptı.
Yunanistan, Almanya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte dünya kömür üretiminin üçte birinden fazlasını oluşturuyor. Bununla birlikte, kömür, küresel olarak en kötü toksik hava kirleticileri kaynağıdır. Sadece 2012 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hava kirliliğine maruz kalmanın sonucunda 7 milyon insanın öldüğünü bildirdi.
Greenpeace’in Silent Killers raporuna göre, kömür yakılması Yunanistan'da 1.200'den fazla erken doğum ölümüne neden oluyor. Yunanistan Sağlık Bakanlığı'na gönderilen bir mektupta, bölge sağlık müdür yardımcısı Ptolemaida'daki 10 ölümden yedisinin kanser veya tromboembolik hastalık (inme, pulmoner emboli) ile ilişkili olduğunu yazdı. Kanser vakaları 1950'den bu yana %16 artmıştır ve şu anda sayı %30.5'dir. Bölgede yaşam beklentisi düşüyor.
Maden sahipleri PPC ve ortakları, işsizliğin Yunanistan'da en yüksek olduğu mali kriz sırasında Batı Makedonya'da 10 bin iş yarattı. PPC'nin Yunanistan'ın kurtarma anlaşmasının bir parçası olarak özelleştirilmesi ve AB'nin kömür aşamalı programı, yerel toplumu ekonomik düşüş ve çıkmazlara sürükledi. Halkın birçoğu, genişleyen ocaklar yüzünden topraklarından ve evlerinden vazgeçmek zorunda kaldı. 1976'dan beri, kömür rezervleri üzerindeki beş farklı köyden 4.000'den fazla kişi yerlerinden edilmiş durumda.
Kaynak: theguardian.com
Fotoğraflar ve araştırma: Anna Pantelia
Editor - yesilodak.com