Paylaşın

ÇEVRE

Küresel ısınma sonucu deniz seviyesinin yükselmesinin maliyeti büyük olacak

Deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan büyük maliyetlerden kaçınmak için küresel ısınmayı azaltmaya ve adapte olmaya ihtiyacımız var.

 

Deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan büyük maliyetlerden kaçınmak için küresel ısınmayı azaltmaya ve adapte olmaya ihtiyacımız var.

Küresel ısınma nedeniyle okyanus suları yükseliyor.

İki nedenden dolayı yükseliyorlar. Birincisi ve belki de en bariz olan buzullar eriyor. Grönland, Antarktika ve buzullarda muazzam miktarda buz var. Dünya ısındıkça, buz eriyor ve sıvı su okyanuslara akıyor.

Suyun yükselmesinin diğer sebebi ise sıcak suyun daha az yoğun olmasıdır – sıcak su genişler. Bu genişleme suyun yüzeyinin yükselmesine neden olur.

Yükselen okyanuslar çok önemli. Yaklaşık 150 milyon insan deniz seviyesinden 1 metre yüksekliğe, 600 milyon insan da 10 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde yaşıyor. Sular yükseldikçe bu insanlar bir yere gitmek zorunda kalacaklar.

İklim mültecilerinin yükselen sular nedeniyle evlerini ve işyerlerini taşımak zorunda kalacağı kaçınılmazdır.
Küresel ısınma sonucu deniz seviyesinin yükselmesinin maliyeti büyük olacak

Bazı yerlerde insanlar, suyun yükselişini engellemek için deniz duvarları inşa edebilecekler. Ancak, birçok yerde bu mümkün olmayacak. Örneğin, Miami, Florida'da deniz suyunun topraklardan geçmesine izin veren gözenekli bir taban kayası vardır. Bunu kapatamazsın.

Diğer bir sorun da yükselen suların fırtınalarda oluşan dalgaları daha da kötüleştirmesi.

Buna bir örnek, 2012 yılında ABD Doğu Kıyısı'nı vuran Superstorm Sandy'dir. Yaklaşık 65 milyar dolar hasara mal olmuştur. Maliyet, küresel ısınmanın neden olduğu deniz seviyesi yükselmesi nedeniyle daha yüksekti.

İklim bilimcileri, okyanusların gelecekte ne kadar yükseleceğini ve ne kadar hızlı yükseleceğini göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu projeksiyonlar şehir plancılarının gelecekteki altyapıyı hazırlamasına yardımcı oluyor. Benim tahminim okyanusların 2100 yılında yaklaşık 1 metre daha yüksek olacağı; altyapımızın hazırlanması için gereken budur. Bilmediğim şey, bunun bir toplum olarak bize ne kadara mal olacağı. Bu konuyla ilgilenen yeni bir araştırma yayınlandı.

Bilim insanları, Dünya'yı 1.5°C veya 2°C ısınmayla sınırlandırma senaryolarına göre deniz seviyesinin yükselme maliyetini analiz ettiler.

Eğer insanlar ısınmayı 1.5°C ile sınırlamak için harekete geçerlerse, deniz seviyesinin 2100 yılına kadar 52 cm artacağını tahmin ediyorlar. Eğer insanlar küresel ısınmayı 2°C'de tutuyorsa, deniz seviyeleri 2100 yılına kadar 63 cm yükselecektir. Başka bir toplumsal adaptasyon yapılmazsa, 11 cm fark yılda 1.4 trilyon dolar maliyete mal olabilir. Bu şaşırtıcı bir sayı ve kendi içinde harekete geçmek için bizi motive etmeli.

Bu çalışmadan dört önemli sonuç çıktı.


Küresel ısınma sonucu deniz seviyesinin yükselmesinin maliyeti büyük olacak

Birincisi, ekonomik maliyetler büyük olsa da bazı projeksiyonlar var. Gerçek maliyetler, çalışmada öngörülenden daha düşük veya daha yüksek olabilir. Bu büyük ölçüde Grönland ve Antarktika'nın ne kadar hızlı eriyeceğini bilmememiz gerçeğidir. Yansıtıldığından daha hızlı erirlerse, burada tarif ettiğimden daha kötü şeyler olacak.

İkincisi, adaptasyon yardımcı olacaktır. Uyum ile, toplumlarımızı deniz seviyesinin yükselmesine karşı daha az duyarlı kılmak demek istiyorum. Mesela, mümkün olduğunda deniz surları inşa etmek, kıyılardan uzak yeni altyapı inşa etmek, büyük fırtınalar sırasında dalgalanmayı sınırlandırmak için doğal setler yapmak ve altyapıyı suya daha dayanıklı hale getirmek.

Üçüncü olarak, şimdi yaptığımız şey önemlidir. Emisyonları azaltabilirsek, temiz ve yenilenebilir enerjiye yatırımı artırabilirsek gelecekteki maliyetleri azaltabiliriz.

Son olarak, bilim adamları çoğu kez 2100'ü bir gösterge yılı olarak kullanırken, bu 2100’den sonra deniz seviyesinin artmayacağı anlamına gelmiyor. Aslında yüzlerce yıldır okyanuslar yükseliyor. Okyanusun çok fazla iklim ataleti var. Yükselmeye başladığında, onu durduramazsın. Bu yüzden, sadece 2100 yılına odaklanarak, uzun vadeli maliyetleri hafife alarak kendimizi kandırıyoruz.

Bu araştırma, iklim bilimini ekonomik bilimle ilişkilendirmenin önemli olduğunu göstermektedir.

Sık sık, çok az iklim bilimi anlayışına sahip olan sosyal bilimciler ve ekonomistler, iklim değişikliğinin bir sorun olmadığını bize anlatmaya çalıştılar. Ancak onların görüşleri fiziksel anlayışla desteklenmeden değersizdir. Ve en yüksek ekonomistler ve sosyal bilimciler genellikle bu fiziksel anlayıştan çok azına sahipler.

Kaynak: theguardian.com  John Abraham
Fotoğraflar: unsplash.com


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Alican Engin

Editor - yesilodak.com