1970'lerde inşa edilmiş bakımsız ev çevresiyle yeni ilişkiler kurularak yeşil özelliklerle yenilendi ve yaşlı bir çift için engelsiz bir yuva oldu.
Hollanda, Workum’da konumlanan House TC, BETA office tarafından tasarlandı. Geniş arsa, çiftin favori yerleri olan IJsselmeer ve Waddenzee UNESCO Doğal Rezervi'ne bağlanan bir kanalın üzerinde yer alıyor. Arsa suya doğru çok açık olsa da, yeşilliklerle dolu bahçe tarafından mahalleden gizleniyor.
339 metrekarelik evin orijinal şeması, zemin seviyesinde yeni düzenin temelini oluşturan birbirine geçen iki kareden oluşan bir diziydi. Karelerin birinde giriş, ebeveyn süiti, çalışma odası, wc ve garaj bulunuyor. Ana hacim, şimdi ayırt edici piramit çatısının altında yeni bir yapısal şema ile açılan mutfak, yemek ve oturma alanlarını içeriyor. Son olarak, benzer oranlarda üçüncü bir kare, bahçede bir teras olarak engelsiz diziye eklendi.
Salonun cephesi, dış mekanlarla yeni kurulan ilişkiyi vurgulamak için tamamen şeffaf sürgülü pencerelerle kaplanmıştır. Brüt beton kolonlar, minimal detaylı ve hafif görünen arduvaz çatının yaşam alanının üzerinde yüzüyormuş gibi görünmesini sağlıyor. Var olanı vurgulamayı ve evin yeni niteliklerini ortaya çıkarmayı amaçlayan brüt beton kolonlar, Norveç kuvars zemin, arduvaz çatı ve ham ahşap malzemeler kullanıldı. Bunlar, minimal detaylı sürgülü pencereler, dairesel çatı penceresi ve alışılmadık oluk gibi unsurlarla tamamlandı.
Evin atan kalbi haline gelen garajda, mini güç santrali, EV şarj istasyonu ve büyük bir termal depolama tankı bulunuyor. Buradan, hibrit ısı pompası hem dış havaya hem de mevsimsel termal depolamaya 150 metre derinlikte Frizya toprağına bağlanıyor. Isı pompasını çalıştırmak için garaj çatısı, yıl boyunca kendi kendine yetecek kadar enerji sağlayan 10,8 MWh/A çıkışlı 36 güneş paneli kurmak için kullanıldı.
Mimari: BETA office for architecture and the city
Fotoğraflar: Stijn Bollaert
Editor - yesilodak.com