Dünya çapında mimari projeler yapan Tabanlıoğlu Mimarlık, İstanbul’da bulunan Beyazıt Kütüphanesi’nin restorasyonunu yaptı.
İlk kez 1884 yılında, Devlet Kütüphanesi olan bina aslında ilkokul, hastane, medrese ve hamamdan oluşan kevansarayın mutfağı olarak kullanılmaktaydı. Kütüphane, 1506 yılında tamamlanan Beyazıt Camisi’nin külliyesinde bulunuyordu ve külliye tarihi Beyazıt Meydanı’nı kuşatmaktadır.
Beyazıt Camisi’nin bitişiğindeki kütüphane, Divanyolu ile eski şehrin en hareketli mekanlarından olan tarihi yarımadaya bağlanıyor.
Kütüphanenin bulunduğu bölgede bulunan eski kitap çarşısı, Kapalıçarşı’nın Beyazıt Kapısına açılır. Kütüphanenin ön cephesi, Osmanlı döneminden beri hizmet veren açık hava kahvesine ve anıtsal ağaca bakmaktadır.
Kütüphanenin restorasyonu, iç mekanın hassas biçimde yeniden düzenlenmesini ve bina cephesinin çok katlı kubbeli çatısı ile beraber yenilenmesini içeriyordu. Eski beton tavan yerine mimarlar avluyu, günışığını filtreleyen ve kontrollü bir ışık sağlayan hafif ve şeffaf şişirilebilir malzeme ile kapattılar. Binanın yenilenmiş bölümlerinde, el yazmalarının saklanması için, mekanın genel görümüne aykırı, siyah cam kutular konuldu.
Aydınlatma tasarımlarını Dinnebir Studio’nun gerçekleştirdiği, tarihi kompleks etrafı ile geometrik bir uyum içindedir. Kenarlardaki yumuşak aydınlatma duvarlara derinlik vermektedir.
Binaya en iyi şekilde hizmet verebilmesi için ana giriş avlu kısmına alındı. Mevcut kütüphane binasına, ana binanın ölçeğine saygılı bir uzatma eklendi.
Modern Türk yayınları ikinci katta, periodik yayınlar birinci katta; zemin katta ise nadir bulunan kitap koleksiyonları, Osmanlı dönemi yayınları ve Osmanlıca, Arapça, Farsça el yazmaları bulunmaktadır.
Minimal yaklaşım anlayışı ile tarihi dokuların içine yerleştirilen modern detaylar binalara yepyeni bir ruh katmaktadır.
Kaynak: archdaily
Editor - yesilodak.com