Hem mimarlık ofisi hem topluluk evi

İki farklı mahallenin kesişiminde yükselen yapı herkese açık bir yaşam alanı olarak kurgulanmıştır. Komşuluk, eğitim ve doğanın kesiştiği mimarlık ofisi sosyal açıdan farklı toplulukları birbirine bağlayan bir rol üstleniyor.

Endonezya’nın Tangerang şehrinde yer alan Kampoong Guha, Realrich Architecture Workshop tarafından tasarlanmış 800 metrekarelik yapı karma kullanımlı bir projedir. Biri geleneksel diğeri modern iki mahallenin kesişiminde konumlanan yapı sosyal açıdan farklı toplulukları birbirine bağlayan bir rol üstleniyor.

Bina, sadece bir ev ya da ofis değil; içinde çocuk kütüphanesi, mimarlık stüdyosu, ortak çalışma alanı, atölyeler, sınıflar ve tasarımcılar için pansiyonlu bir mimarlık konutunu barındırıyor. Özellikle ön kısımdaki çocuk kütüphanesi iki mahallenin buluşma noktası gibi çalışıyor. Ahşap raflardan oluşan kemerli yapısı, çocuklara kitap okuyabilecekleri, ders yapabilecekleri ve oyun oynayabilecekleri bir alan sunuyor.

Mimari dil, köy yaşamının dar sokaklarını ve sürprizli geçişlerini hatırlatıyor. Bir yandan bambu, ahşap, geri dönüştürülmüş kiremit gibi yerel ve geleneksel malzemeler, diğer yandan beton, cam ve çelik gibi modern malzemeler bir arada kullanılıyor. Böylece yapı, çevresine uyum sağlayan bir “bukalemun” gibi davranıyor.

Ziyaretçiler ilk adımlarını attıklarında, iki kat yüksekliğindeki bir fuaye ile karşılaşıyor. Bu alan hem serin hava akışı sağlıyor hem de bahçelere açılan bir kapı gibi işliyor. Bodrum katlarda ise cam zeminli kütüphane bölümleri ve atölyeler yer alıyor; çocuklar ve yetişkinler burada öğreniyor, birlikte çalışıyor.

Yaşam alanları da çok yönlü. Aile odaları, öğrenciler için yatakhaneler, sanat ve spor odaları bir arada. Uzun bir koridor olan Benteng Alanı, genç tasarımcıların paylaştığı bir ortak çalışma mekânına dönüşmüş. Doğu tarafındaki bambu fuaye ise yemeklerin ve sohbetlerin yapıldığı samimi bir alan. En üstteki Sky Office, orkide bahçeleri ve Jakarta manzarasıyla adeta yapının kalbi gibi.

Binanın en dikkat çekici yanı doğayla kurduğu bağ. Çatı bahçelerinde orkide ve yerel bitkiler yetişiyor, küçük hayvanlar dolaşıyor. Üretilen kompost, bitkiler için doğal gübreye dönüşüyor. Yeşil çatı ise binayı serin tutarak içerideki yaşamı konforlu hale getiriyor.