Paylaşın

İNOVASYON

Hem havayı temizliyor hem besin üretiyor

Kirliliği havadan çeken mikroskobik bitkilerle dolu BioSolar Yapraklar iklim krizi ile mücadele ederken aynı zamanda gıda sorunu için de bir çözüm olabilir.

BioSolar Yaprak nedir?

İlk bakışta parlak yeşil güneş panelleri gibi görünebilirler. Ancak bu paneller elektrik üretmek yerine, çevredeki havayı arındırabilen ve gıda için besleyici bileşenler üretebilen mikroskobik bitki yaşamı ile doludur. Bilim insanları biyoorganizmaları, güneş panelleri gibi binalara veya arazilere kurulabilen bir panel sistemi üzerinde yetiştiriyorlar.

BioSolar Yapraklar nasıl çalışıyor?

Diğer fotosentetik organizmalar gibi, panellerde yetiştirilen mikroalg, diatom ve fitoplankton gibi bitkiler, yaşamak ve büyümek için ihtiyaç duydukları besini yapmak için güneş ışığı, su ve karbondioksitten enerji kullanırlar. Fotosentez sürecinde, havaya oksijen salarlar.

Geliştiriciye göre, tek bir ağacın yüzey alanını kaplayan panellerde yetişen biosolar yapraklar 100 ağaçla aynı oranda havayı temizleyebiliyor.

Hem havayı temizliyor hem besin üretiyor

Bu yeni teknoloji havayı temizlemenini yanında, sürdürülebilir, bitki bazlı gıda ürünleri için bileşenlere dönüştürülebilen organik biyokütle üretiyor.

İngiliz startup Arborea, BioSolar Leaves yetiştirme sistemini Imperial College London’ın yeni kampüsünde test ediyor. Böylece projenin teknolojisini gerçek dünya koşullarında kullanma ve tüm potansiyelini anlama şansı olacak.

Hava kirliliği ve gıda güvenliği sorunlarını birlikte ele almak

Arborea kurucusu Julian Melchiorri, amacının gıda sistemiyle ilgili kritik sorunları ele alırken iklim değişikliğiyle mücadele etmek olduğunu söylüyor ve şöyle ekliyor “Bu pilot tesis, havayı temizlerken, oksijen üretirken ve çevredeki ortamdan karbondioksiti temizlerken sürdürülebilir sağlıklı gıda katkı maddeleri üretecek.”

Geleceğin gıdası

Hem havayı temizliyor hem besin üretiyor

Melchiorri gibi, mikroalg yetiştiriciliği konusunda çalışan araştırmacılar, artan küresel nüfus nasıl beslenecek sorusuna sürdürülebilir bir çözüm sunabileceğine inanıyorlar.

Küresel gıda sistemi çevreyi tehdit ediyor ve 2050 yılına kadar beslenecek yaklaşık 10 milyar insan olacak - 2010'dan 3 milyar daha fazla.

Dünya Ekonomik Forumu'nun Gıdanın Geleceğini Şekillendirme Sistemi Girişimi'ne göre, bu artmış nüfus bugün tüketilenden %70 daha fazla yiyecek talep edecek. Girişim bu zorluğu aşmak için, insan ve gezegen sağlığını korurken mevcut gıda sistemimizi dönüştürmenin yollarını araştırıyor.

Geleceğin gıdası olarak görülen mikroalgler hızlı bir şekilde büyüyor ve ekin ve hayvancılık için gerekli olan toprak ve suyun sadece bir kısmını kullanıyor.

Deniz yosunu gibi yenilebilir algler, yüzyıllardır Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerde önemli bir unsur olmuştur. Bununla birlikte, çeşitli mikroalg türleri, alternatif bir protein, antioksidanlar ve diğer besin maddeleri kaynağı olarak dünya çapında hızla önem kazanıyor.

Spirulina ve chlorella gibi daha iyi bilinen mikro algler, besin takviyeleri, makarna, dondurma, smoothie, ekmek, kek ve daha fazlasında bulunabilir.

Kaynak: weforum.org  + arborea


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Alican Engin

Editor - yesilodak.com