Doğayı, tarihi ve mimariyi seven, çevre bilincine sahip bir aile için, İngiliz kırsal bölgesi Suffolk’da, yerel siyah ambarların sürdürülebilirlik ilkeleri ile yeniden yorumlanmasına dayanan ve tamamen kendi kendine yeten bir ev tasarlandı.
Doğayı, tarihi ve mimariyi seven, çevre bilincine sahip bir aile için, İngiliz kırsal bölgesi Suffolk’da, mimarlık ofisi Stüdyo Bark tarafından tamamen kendi kendine yeten bir ev tasarlandı.
Mimari tasarım, kırsala özgü, yerel siyah ambarların sürdürülebilirlik ilkeleri ile yeniden yorumlanmasına dayanıyor. Black Barn adı verilen köy evi, kimyasallar olmadan ahşabın ömrünü uzatmak ve korumak için kullanılan eski bir Japon tekniği olan ahşap yakma yöntemi ile elde edilen, kömürleştirilmiş ahşap (charred wood) ile kaplandı.
Pasif yöntemler ile tasarlanan 300 metrekarelik büyük aile evi, tamamen kendi kendine yeten bir yapıdır. Güneş enerjisi panelleri, ısı geri kazanım sistemi ile biyo-dizel jeneratör, akü depolama, yerinde atık su arıtma ve sondaj kuyusu ile su kaynağı gibi çevreye duyarlı, sürdürülebilir çeşitli özelliklere sahiptir. Ayrıca, kereste, agrega ve çakmaktaşı gibi yerel kaynaklı malzemeler kullanılarak evin karbon ayak izi ve bahçeye ekilecek yerel meyve ağaçları ve sebzeler ile 300 metrekarelik evde yaşayan ailenin gıda ayak izi de azaltılmış olacak.
Kaynak: archdaily.com + studiobark.co.uk + dezeen.com Fotoğraflar: Lenny Code
Editor - yesilodak.com