Paylaşın

ÇEVRE

Enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan sürdürülebilir kentler

Tüm dünyada yüzden fazla kent elektrik ihtiyacının en az yüzde 70’ini yenilenebilir enerjiden sağlıyor. Peki bunu nasıl başardılar ve onlardan neler öğrenebiliriz?

Enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan sürdürülebilir kentler
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'na göre dünyada insanlardan kaynaklanan karbondioksit salınımının yüzde 70'inden kentler sorumlu. Motorlu taşıtlar, ısınma, soğutma ve ışıklandırma sistemleri aralıksız işlerken enerji tüketimini körüklüyor ve karbondioksit salınımını arttırıyor. Ancak giderek daha fazla sayıda kent de sürdürülebilir hale gelmek ve nihai olarak iklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklara doğru kaydırmaya gayret ediyor.

Dünya çapında 570 kent bu alanda attığı adımları, kâr amacı gütmeyen CDP adlı bir sivil toplum kuruluşuna (STK) ileterek kuruluşun hazırladığı rapora katkıda bulundu. Kuruluşun hazırladığı rapora göre listedeki 100'den fazla kent, elektrik üretiminin en az yüzde 70'ini yenilenebilir kaynaklardan sağlarken 40'ın üzerinde kent de enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan elde ediyor.

Bu kulağa etkileyici geliyor, ancak elektrik her şey değil. Kentler ısınma ve taşımacılık için hâlâ yüksek miktarda enerji tüketmeye devam ediyor. Ayrıca "yenilenebilir” kelimesi her zaman çevreye duyarlı anlamına gelmiyor. Listede ismi geçen 40 kentin çoğu enerji üretimini hidroelektrik santrallerden karşılıyor. Barajların çevreye bıraktığı olumsuz etkiler ortada ve iklim değişikliği nedeniyle hidroelektrik enerji üretiminin olumsuz yönde etkilenmesinden endişe ediliyor.
Enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan sürdürülebilir kentler

YENİLENEBİLİR KENTLER iklim için anahtar

Dünya nüfusunun yarısı artık kentlerde yaşıyor ve bu kişilerin yüzde 90'ından fazlası Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği hava kalite standartlarından düşük bir ortamda yaşamlarını sürdürüyor.

Kentte yaşamanın insanlığın ve gezegenin üzerinde oynadığı olumsuz etkiyi düşürmek için şüphesiz birçok şey yapılabilir. CDP'nin listesine giren kentlerin gönderdiği veriler başlangıcı yapmış bile.

DW'ye konuşan CDP Kentler Direktörü Kyra Appleby, "Kentlerin büyük hırsları var ve büyük adımlar atıyor” diyor. Örneğin Birleşik Krallık'ta 80'den fazla kent ve kasaba UK100 programı kapsamında 2050'ye kadar enerji üretimlerinin tümünü yenilenebilir kaynaklardan karşılama taahhüdünde bulundu.

İzlanda'nın başkenti Reykjavik tüm enerji ihtiyacını jeotermal ve hidroelektrik kaynaklardan sağlıyor. İsviçre'nin Basel kentinin ise tüm enerjisi kendisine ait yenilenebilir enerji ile çalışan bir santralden karşılanıyor.

Yeşil enerji üretim maliyetinin düşmesi de bu dönüşüme olumlu katkıda bulunuyor. 2017 yılında teşvik almadan üretilen yenilenebilir enerji 30 ülkede en ucuz elektrik seçeneği olarak kayda geçti. Ayrıca yenilenebilir enerji üretiminin 2020 itibarıyla fosil yakıtlardan üretilen enerjiden daha ucuz hale gelmesi öngörülüyor.

Kaynak: dw.com 


Yorumunuzu bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir.

Paylaşın


avatar
Alican Engin

Editor - yesilodak.com