Havadan karbonu yakalamak için yaratılan yeni maddenin sadece bir bardağı, büyük bir ağacınkiyle aynı miktarda 20 kg sera gazı yakalayabiliyor.
İklim kriziyle mücadele etmenin etkili bir yolu olabilecek sarı toz tarafından emilen karbon güvenli bir şekilde depolanabilir veya içecekleri karbonize etmek gibi endüstriyel işlemlerde kullanılabilir.
Fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan gaz emisyonlarını azaltma çabalarının yanı sıra, bazı bilim insanları halihazırda orada bulunan karbondioksitin bir kısmını ortadan kaldırabilecek süreçler de arıyorlar.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de kimyager olan çalışmanın baş yazarı Zihui Zhou, sadece 200 gram malzemenin bir yılda 20 kiloya kadar karbondioksit emebileceğini söyledi.
Araştırmacılar, kovalent organik çerçeveler (COF'ler) olarak bilinen bu yeni malzemeyi Nature dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada ayrıntılı olarak açıklıyor. Çıplak gözle bakıldığında sarı bir toz gibi görünen madde, kovalent bağlarla bir arada tutulan karbon ve nitrojenden oluşan altıgen bir yapıya sahip.
Covalent Organic Framework (Kovalent Organik Çerçeve) olarak bilinen gözenekli malzemeye COF-999 adı verildi. Çerçevenin içinde, temel bir pH'a sahip amin adı verilen bileşikler bulunur. Malzemeden hava geçtiğinde, aminler asidik karbondioksit moleküllerini kapar.
COF-999, CO2 yakalama için yüksek kapasiteli, hızlı kinetikli ve düşük rejenerasyon sıcaklığına (60 °C) sahip dayanıklı bir malzemedir.
Ekibin kovalent organik çerçeveler üzerine araştırması yaklaşık 20 yıldır devam ediyor. Yaghi ve ekibi yeni çalışmalarında, COF-999'un karbondioksiti emmede dikkate değer bir performans gösterdiğini buldu.
Berkeley, Kaliforniya'nın açık havasında 100'den fazla adsorpsiyon-desorpsiyon döngüsü için test edildi ve performansını tamamen koruduğu bulundu.
Deneylerde dışarıya malzemeyle dolu bir tüp koydular ve hava geçtikten sonra karbondioksit konsantrasyonlarını ölçtüler. Çıkan hava sera gazından tamamen arınmıştı.
Özellikle COF-999'un molekülleri emdikten sonra karbondioksiti nasıl serbest bıraktığı umut vericidir. Ancak bazı uzmanlar yeni maddenin henüz gerçek yaşam koşullarında test edilmediğini ve birçok sorunun hala cevaplanmadığını söylüyor. Araştırmacılara göre cevaplar maliyetleri ve malzemenin kullanışlılığını belirleyecek.
Kaynak: chemistry.berkeley.edu
Editor - yesilodak.com